Kamil Furtun
Op. Dr. Kamil Furtun

Kamil Furtun

Creative Commons LicenseKamil Furtun by Dr. Ufuk Ali Türk is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlike 4.0 International License.
Rahmetli Kamil Abimizin Sevgili Eşi Dr. Funda Neslihan Furtun’un ASM Yaşam Dergisi’nde yazmış olduğu makaledir. (Kendisinin izni ile ASM Yaşam Dergisi’nde yayınlandıktan sonra alınmıştır.)


ÖNCELİĞİ MESLEĞİ VE HASTALARIYDI

Op. Dr. Kamil Furtun

kamil-furtun

Funda Neslihan Furtun… Bir doktor… Ve bir doktor eşi… Hayatını hastalarına adayan; Dr. Kamil Furtun‘un hayat arkadaşı… Daha doğrusu “hayat arkadaşıydı”… Çok sevdiği eşi, 29 Mayıs 2015’te, bir cani tarafından, bu hayattan, mesleğinden ve ailesinden kopartıldı.. Dr. Funda Neslihan Furtun, kaleme aldığı mektupla Kamil Furtun’suz geçen bir yılı anlattı.

“Ölümü kabul etmek çok zorken öldürülmeyi kabul edebilmek imkansız gibi…”

Değerli Meslektaşlarım,

Uzun yıllar kamu hastanelerinde çalışmış bir hekim ve mağdur bir eş olarak, sağlıkta şiddet konusunu işlediğiniz “ASM Yaşam” dergisi için yaşadıklarımı ve düşüncelerimi yazmak istedim. Eşimin vefatından bugüne dek yaşadıklarımız o kadar inanılmaz, bir o kadar akla gelmez bir şey ki… Ölümü kabul etmek çok zorken öldürülmeyi kabul edebilmek imkansız gibi.

Kamil Furtun, kişiliği ve hekimliğiyle şiddet kelimesinin birlikte anılacağı en son kişiydi.

Kamil Furtun, kişiliği ve hekimliğiyle şiddet kelimesinin birlikte anılacağı en son kişi idi. Çünkü ikili ilişkilerinde de, hasta ilişkilerinde de son derece sakin, yumuşak ve fazla sabırlıydı. Hayatı boyunca önceliği daima mesleği ve hastaları oldu. Bu durumu artık kabullenmiştim. Senede bir kez zorla gittiği tatil dışında hasta olduğu günler dahil olmak üzere hiç bir hafta sonu vizitini ihmal etmemiştir.

kamil-furtun-6
Senede bir kez zorla gittiği tatil dışında, hasta olduğu günler de dahil olmak üzere hiçbir hafta sonu vizitini ihmal etmemiştir.

Ameliyat ettiği vakaların pansumanlarını hiç bir zaman başka bir sağlık personeline teslim etmemiştir. 26 yıllık evlilik hayatımızda, yakınlarımızın iyi ve kötü günlerine hep tek gitmem gerekmiştir. Beraber çalıştığımız yıllarda da, yakın çalışma arkadaşlarının da gözlemlediği ve aktardığı gibi hiçbir zaman hastalarına değil kötü davranmak, sesini yükselttiği bile olmamıştır. Çok başarılı bir cerrahtı. Ama hekimliğini o kadar mütevazi bir şekilde yapardı ki hakkında övgü sözleri söylenecek olsa utanır, konuyu değiştirirdi. Hiçbir zaman vitrinde olmak istemezdi. Göze batmak hoşuna gitmezdi.

Geçen yıl 14 Mart’ta yılın hekimi olarak ödüllendirildiği törende salondan aldığı yoğun alkış Vali Beyin ilgisini çekmiş; kendisine “Seni niye bu kadar alkışladılar” diye sorduklarında, “Ben bu kurumda çalıştım, tanıdıkları için alkışladılar” cevabını vermiş.

Kamil Furtun her insanın hayata geliş amacının olduğunu, bir görevi olduğunu düşünür, “Bu hayatta boşa yaşamamalı, bir kitap yazmalı, bir eser, bir buluş yapmalı; muhakkak bir iz bırakmalı” derdi. Ve dediği gibi, “Kamil Furtun” yüreklerde ve dimağlarda gerçekten derin bir iz bıraktı.

kamil-furtun-7
Hayatı boyunca önceliği daima mesleği ve hastaları oldu. Bu durumu artık kabullenmiştim.

 

 

“İçimizdeki En Masumlardan Biriydi”

Kamil Furtun içimizdeki en masumlardan biriydi. Şiddeti hiç haketmeyenlerdendi. O yüzden şiddete maruz kalması hepimizi şoka soktu. İnanılmazdı. Kabul edilemezdi. Sağlık camiasında ve toplumda etkisi büyük oldu.

Katil sırıtarak “Zevk için öldürdüm” dedi. Görülen davada, “Kamil Furtun’u neden öldürdü?” sorusunun cevabı bulanamadığı gibi; iddianamede, “Mesleği gereği öldürülmemiştir” denildiği için, Sağlık Bakanlığı şehit kabul ettiği halde; SGK şehitlik haklarını vermedi.

Ama şu bir gerçek ki; suç işleme potansiyeli çok yüksek eski bir mahkum, 2013 yılından beri, işi olmadığı halde hastanede her gün mesai yaptı. Hastanenin danışmasında oturdu. Yöneticilerle çay-kahve içti, fal baktı. Çalışanları taciz etti. Korkuttu. Hasta yakınlarıyla sigara eylemi yaptı. Orakla gezdi.

 

 

Ölüm Bağıra Bağıra Geldi

kamil-furtun-cenaze-toreni-2Nöbette, görevinin başındaki santral memurun burnunu kırdı. Birini öldüreceğini söyledi. Hedef aradı. En iyi doktoru sordu. Yani ölüm bağıra bağıra geldi. Ama hiç bir şey yapılmadı. Sonra belki suçluluk psikolojisiyle, ölümünden sonra, çalışan güvenliği toplantı tutanağına, ölümünden bir gün öncesinin tarihini atarak, ”etrafta huzursuzluk yaratan İsmail isimli şahsın ne yapılacağını görüştük” yazdılar. Taziye döneminde evime “hepimiz suçuyuz” diye gelen devlet büyükleri, daha detaylı soruşturma isteyen mahkeme kararına rağmen suçunu kabul etmedi. Soruşturma sonucunda “ihmal yoktur” kararı verildi.

Şiddet artık toplumumuzda legalleşti; zihinlerde algılarda normalleşti. Şiddetin sona ermesi için hukuk nezninde suçluya en ağır cezanın verilmesi yanında öncelikle toplum algısının da değişmesi gerekiyor. Son dekatta artan bir ivmeyle yaşadığımız toplumsal şiddet, maalesef devlet politikalarının sonucudur. Sistemin aksaklıkları, toplumsal algı, cezalardaki iyi hal durumlarının hükümlüyü koruması, cezaların daha fazla ağırlaştırılması gerekliliği, hastanelerde koruma önlemlerinin arttırılması gerekliliği gibi, belki bu dergide de dile getireceğiniz multifaktöriyel bir sorunun çözümü çok zor gibi görünüyor. Ama ben umudumu yitirmedim. Şehitlerimizin acıları bize, kalanlara bir ışık olur ve bundan sonra başka şehitler olmaz temennisiyle bu zor görevde tek yürek ve birlik içinde mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum.

Dr. Funda Neslihan Furtun.

 

ASM Yaşam dergisinde yayınlanan bu makaleyi indirmek isterseniz tıklayınız.

 

kamil-furtun-0

 

İletişim Formu için tıklayınız.

About Ufuk Ali Türk

1971 Ayvalık - Balıkesir doğumluyum. Dünyalar güzeli bir eşim ve iki evladım var, şu anda Fethiye/Muğla'da yaşamaktayız. Özel Letoon Hospital'de Kardiyoloji uzmanı olarak çalışmaktayım.